20 Haziran 2014 Cuma

Mahsun Kırmızıgül şarkıları tıpta bile kullanılıyor! :D

Mahsun Kırmızıgül şarkıları tıpta bile kullanılıyor! :D

Tomografi Hiroşima gibi!


Facebookta aşağıda okuyacağınız haberi gördüm.Buna karşı çıkan, haberin yanlış olduğunu savunan tıp çalışanları da vardı. ama bunların içinde birisinin yorumu ilgimi çekti sizlerle de paylaşmak istedim :D Mahsun Kırmızıgül şarkıları tıpta bile kullanılıyor dedirten yorumu aşağıdaki resimde görebilirsiniz :D




"Vücüdun maruz kaldığı radyasoyn Hiroşima'da atom bombasından kurtulan kişilerdeki kadar
Normal röntgenden onlarca kat fazla radyasyon verilmesine neden olan tomografi çekimlerine İngiliz Sağlık Bakanlığı'ndan yasak geldi. Sağlıklı kişilerin vücut tomografisi çektirmesi yasaklandı. Bakanlığa göre, vücüdun maruz kaldığı radyasoyn Hiroşima'da atom bombasından kurtulan kişilerdeki kadar

İNGİLİZ Sağlık Bakanlığı önceki akşam çok kritik bir karara imza atarak sağlıklı kişilerin vücut tomografisi çektirmesine yasak getirdi. Bu yasağa gidilmesine gerekçe olarak tomografi sırasında yayılan ve vücuda nüfuz eden radyasyon oranının çok yüksek olması gösterildi. Tomografi çektirmek geçen yıllarda osteoropoz, kalp rahatsızlığı, damar tıkanıklığı ve diyabet gibi hastalıkları önceden tespit edebildiği için sağlık uzmanları tarafından sıklıkla tavsiye ediliyordu. Sağlıklı bireylerin her 5 yılda bir tomografi çektirmesini öneren doktorların bu tavsiyesi üzerine harekete geçen bakanlık tüm vücudu tarayan tomografinin normal bir röntgenden 400 kat daha fazla radyasyon yaydığını tespit edince yasak kararı aldı. Tomografiye sağlıklı giren her 50 hastadan birinin maruz kalınan radyasyon nedeniyle çekim sonrasında kansere yakalandığı belirtildi.

1 tomografi 442 röntgene bedel

Yayınlanan raporda sık tomografi çektirenlerin vücutlarındaki birikmiş radyasyon seviyesinin II. Dünya Savaşı'nda Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombalarından kurtulanlarla eş seviyede olduğu belirtildi. Sıradan bir röntgen vücudu görüntülemek için tek bir ışın gönderirken tomografide daha detaylı bir görüntü elde etmek için art arda birçok ışın gönderiliyor. 2009 sonunda California Üniversitesi'nde görevli Prof. Rebecca Smith-Bindman'ın 1.119 kişiyi inceleyerek yürüttüğü araştırmada tek bir tomografinin 442 göğüs röntgenine ve 74 mamografiye (meme röntgeni) eş oranda radyasyon yaydığı ortaya çıkmıştı. Uzmanlar tomografideki bu riske karşın MR'ın hiçbir yan etkisi olmadığı konusunda görüş birliğine vardı. MR çekimleri sırasında sadece radyo dalgaları kullanılıyor. Bunlar da insan sağlığına zararsız.

Etkileri 30 yıl sonra ortaya çıkar

* Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Türkiye'de bir çok insan tomografi çektiriyor. Hastaya x ışınlarının yani radyasyonun verilmesi kansere sebep olan şeydir. Bunlar vücutta kalıcı olduğu için yok edilemez. Hiç şikayeti olmayan bir kişiyi teşhis edelim diyerek tomografiye sokulmaz. İnsan tomografi çektirdiği anda kanser olmuyor. 30 ya da 40 yıl sonra ortaya çıkıyor.

* Prof. Dr. Murat Kınıkoğlu

Diğer tetkiklere göre üstün yönleri var ama kanser riskini artırması büyük bir dezavantaj. Baş ağrısı nedeniyle tomografiye giren 10 bin hastadan birinde beyin tümörü çıkıyor. Zararlı madde X ışınıdır. Tomografilerde, basit röntgen tetkiklerinden 50-200 kez daha fazla X ışını alınır. Küçük yaştakilerde ve hamile kadınlarda radyasyona bağlı kanserojen etki daha çoktur.

SEVDİKLERİN DE OKUYABİLSİN DİYE PAYLAŞMAYI UNUTMAYIN"

16 Haziran 2014 Pazartesi

Mucize filmi hakkında ne söylediler?

Mucize filmi hakkında ne söylediler?

Mahsun Kırmızıgül'ün son filmi MUCİZE, Söylemezsem Olmaz programında masaya yatırıldı.






Mahsun'un perde arkası

Mahsun'un perde arkası


Vatan gazetesi yazarı Burak Kılıç'ın kaleminden...


"Doğrusunu isterseniz, Mahsun Kırmızıgül’ün 7 yıl önce başladığı sinema macerasında geldiği noktaya şapka çıkarmak lazım. 2007 yılında Beyaz Melek filminin yönetmen koltuğuna oturduğu zaman, ben de herkes gibi bunun geçici bir macera, hatta heves olduğunu düşünmüştüm. Hepimiz yanılmışız... Filmler, diziler derken, Mahsun Kırmızıgül hem senaristliğini, hem oyunculuğunu, hem yönetmenliğini hepimize kabul ettirdi.

Şimdi de yapımcı olarak beyaz perde de yoluna devam ediyor.

Duyduğuma göre yeni sezonda bomba gibi iki projeye daha imza atacakmış.

“Artık dizi yönetmeyeceğim” diyen Mahsun Kırmızıgül, bu kararını bozmuşa benziyor. Ama niye? İşte bu konuda bazı duyumlar

Oyuncular BKM’den

Van’da çekilecek olan ilk dizide Mahsun hem yapımcı, hem yönetmen, hem de senaryo yazarı olarak boy gösterecek. Kürt ve Türk ilişkilerini konu alan ve açılım sürecini ekrana taşıyacak olan yapımın başrolünde Bülent İnal’ın oynaması kesin gibi. Diğer rollerden biri için de Uğur Işılak’a teklif götürülmüş.

Mardin’de çekilecek 2. proje ise Metin-Zeki’nin eski filmleri tadında bir komedi. Çocukluklarından beri rekabet içinde olan yıllanmış iki dostun, bitip tükenmek bilmeyen tatlı çekişmelerini anlatan yapımın senaryosu yine Kımızıgül’e ait.

Duyumlara göre, oyuncu kadrosu için BKM Mutfak’ın yetenekli gençleri düşünülüyormuş. Henüz kesinlememiş olmasına karşın, her iki dizinin gidecieği adresinin de ATV olacağı konuşuluyor.

Yine kulağıma gelenlere göre, Mahsun Kırmızıgül projelerle ilgisi olmadığını söylüyormuş. Hatta ortağı olduğu Boyut Filmin diğer patronu Murat Tokat’ın tüm projeyi yürüttüğünü öne sürüyor, geri planda kalmaya çalışıyormuş. Oysa tüm görüşmelerle birebir ilgilenen, takip eden de kendisiymiş. Dizilerin kendi isminin arkasında kalmasını istemediği için bunu yaptığını söylediği de, konuşulanlar arasında. Bu bir tevazu mu? Ona göre, demek ki öyle.

Anlatmak istediğim; yani, o dizilerin arkasında Kırmızıgül'ün bolca imzası var..."

Nostalji-İbrahim Tatlıses ve Mahsun Kırmızıgül'ün muhteşem barışma anı

Nostalji-İbrahim Tatlıses ve Mahsun Kırmızıgül'ün muhteşem barışma anı

İbrahim Tatlıses ve Mahsun Kırmızıgül bir dönem aralarında oluşan gerginlik ve kırgınlıktan sonra Savaş Ay aracılığı ile İbrahim Tatlıses'in "biz delikanlıyı alnından öperiz" cümlesiyle Mahsun Kırmızıgül'ün kırgınlığını almış ve gerçekten görülmeye değer bir barışma anı yaşanmıştı. Ardından da Kardeşlik Türküsü ve başka eserlerle harika bir düet yapmışlardı. Şimdi o görüntüleri bir hatırlayalım bakalım :)




*****************************************************






14 Haziran 2014 Cumartesi

Mahsun Kırmızıgül Mucize filmi fragmanı halka sunuldu

Mahsun Kırmızıgül Mucize filmi fragmanı halka sunuldu

Mahsun Kırmızıgül Mucize filmi fragmanı halka sunuldu,mucize filmi tanıtımı,mucize filmi ne zaman vizyonda,mucize film izle








6 Haziran 2014 Cuma

Facebook kullanıcıları ayaklandı!

Facebook kullanıcıları ayaklandı!



Facebook'un açıkladğı yeni özellik büyük tartışma başlattı. Akıllı telefonların mikrofonlarını kullanıp ortam dinlemesi gerçekleştiren ve bu şekilde dinlediğiniz izlediğiniz diziyi veya dinlediğiniz müziği öğrenip durum güncellemesi yapabilen bu özellik "Facebook özel hayatımızı dinleyecek" tepkileri oluşturdu.

Facebook'un tanıttığı bu özellik aslında yeni bir özellik değil. Uzun zamandır popüler uygulamalar arasında yer bulan Shazam uygulaması, ortamda çalan müziği tanıma yöntemiyle kullanıcılarına hangi şarkının kime ait olduğunu gösteren bir uygulamaydı.

Facebook'un yeni özelliği ise yine benzer bir mantıkla işliyor.

Fakat şimdiden yüz binlerce insan başlatılan imza kampanyasına katılarak Facebook'un özelliğini geri çekmesini istiyor. İmza sayısı daha şimdiden 542.000'i geçmiş durumda. Kampanya sahipleri 750 bin imzaya ulaşmak istiyor.

"Mahremiyetimize büyük tehdit"

Kampanyayı başlatan insanlar manifestolarında "Facebook bu özelliğin zararsız olduğunu, çalan şarkları ya da TV'de gösterilen film ve dizileri tanmakla sınırlı olduğunu iddia ediyor Oysa bu bizim mahremiyetimize büyük bir tehdit oluşturuyor Eğr şimdi harekete geçersek Facebook'un bu özelliği piyasaya sürmesine engel olabiliriz" şeklindeyazdılar.

5 Haziran 2014 Perşembe

Facebook'ta paylaştı kendi başına geldi

Facebook'ta paylaştı kendi başına geldi





Ekrem Uysal ismindeki genç baba Facebook'ta, çamurluğun altına sıkışan bir kız çocuğun fotoğrafını  paylaşıp, insanları uyarmıştı. Bu paylaşımdan 13 gün kadar sonra Ekreml'ın el frenini çekmeyi unuttunca minübüsü kızını ezdi

Bursa'da Yaşayan Ekrem Uysal'ın 3 yaşındaki kızı Rabia, babasının el frenini çekmeyi unuttuğu aracın altında ezilerek hayatını kaybetti. Acılı baba Ekrem'in, 13 gün önce, otobüs tekerleğine sıkışan küçük bir kız çocuğunun resmini Facebook duvarında paylaşıp, bütün sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyardığı, fakat çok geçmeden böyle acı bir kazanın kendisinin başına geldiği öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre olay, Osmangazi ilçesi FatihSultan Mehmet Mah. Turgut Özal Cad. üzerinde meydana geldi. İnşaat işiyle uğraşan Ekrem Uysal (28), aracını yıkayıp evinin önüne park etti. Evinin önünde oynayan Rabia isimli kızı, babasının el frenini çekmeyi unuttuğu minibüsün altında kaldı. Hemen 112 acil servis aranması  üzerine olay yerine gelen 112 ekipleri, ilk müdahalenin ardından küçük çocuğu Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne götürdü. Küçük Rabia, yapılan müdahalelere rağmen malesef kurtarılamadı.

Minik kızı Rabia'nın ölümüyle yıkılan Ekrem Uysal'ın, 13 gün kadar önce Facebook duvarında, arabanın  lastiğine sıkışan küçük bir çocuğun fotoğrafını paylaşarak, bütün sürücüleri, "Arabalarınızı hareket ettirmeden kontrol edin. Bu resmi paylaşın" şeklinde uyardığı ortaya çıktı. Küçük kızın cenazesinin Ağrı'nın Patnos ilçesinde toprağa verileceği söylendi.

3 Haziran 2014 Salı

Bu kadının vücudundan sinek çıkıyor

Bu kadının vücudundan sinek çıkıyor









Adana'da bir buçuk yıl önce bahçede temizlik yaptıktan sonra vücudundan sinek larvaları çıkmaya başlayan kadına "miyaz" (sinek hastalığı) teşhisi konuldu. Vücudundan sinek çıktığına kimsenin inanamadığını belirten M.K., veteriner hekime bile gittiğini ancak derdine bir çare bulamadığını söyledi.

Evli ve iki çocuk annesi olan 43 yaşındaki M.K., bundan yaklaşık bir buçuk yıl önce evlerinin önündeki bahçeyi temizledikten bir hafta sonra vücudunun ısırıldığını hissetti.

Karınca ya da sinek olabileceğini düşünerek banyo yapıp kıyafetlerini değiştiren M.K.'nin vücudundaki ısırılma hissi bir türlü geçmedi.

Dr. Aşkım Tüfekçi Çukurova Devlet Hastanesi'ne giden M.K.'ye doktor uyuz teşhisi koydu. Doktor ilaç verip bir hafta sonra geçmezse yine gelmesini istedi. Ancak M.K. ilaçları kullanmasına rağmen rahatsızlığından kurtulamadı.

Bunun üzerine tekrar gittiği doktor, ruh sağlığı hastanesine gitmesi önerisinde bulundu.

M.K. vücudu ısırıldığında o bölgeyi kaşıdığında sinek larvalarının çıktığını fark etti. Bunu bir kabın içine koyup sakladığında larvanın siyah sineğe dönüştüğünü gördü. M.K. bunun üzerine bir cildiye doktoruna giderek larvaları ve sineği gösterdi ancak doktora bunların vücudundan çıktığına inandıramadı. Doktor larvaların da deri parçası olduğunu ya da ip olduğunu söyleyerek kadını ruh sağlığı hastanesine yönlendirdi.

Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne giden M.K. bir çare bulamayınca başka bir doktor tarafından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne yönlendirildi. Burada yapılan incelemede kadına "miyaz" yani sinek hastalığı teşhisi konuldu. Ancak tedavi yönünde bir adım atılamazken, bu hastalığın atlarda görüldüğü belirtildi.

Bunun üzerine M.K. veteriner hekime giderek sinekten kurtulmak umuduyla hayvan ilaçları kullandı. Ancak kaşıntı ve çıkan sinek larvalarından bir türlü kurtulamadı. Doktorlardan çare bulamayan kadın ısırılma yüzünden günde 1 saat uykuyla ayakta durup sürekli banyo yapmaya başladı. Vücudundaki ısırılmadan kurtulmak için karbonat, kireç, mazot, benzin, yanık yağ ve çam ağacı tozuyla bile banyo yaptı ancak, hala vücudunun kaşınmasına neden olan rahatsızlıktan kurtulamadı.

"TIKIR, TIKIR HER YERİMİ ISIRIYORLAR"

M.K. sineklerin her yerini ısırdığını ifade ederek, "Bana kimse inanmıyor. 1.5 yıl önce bahçeyi temizledim ondan sonra hayatım karardı. Ben bundan kurtulmak istiyorum. Ama doktorlar bana deli muamelesi yapıyor. Ben deli değilim" diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Sineklerin vücudunu sürekli ısırdığına dikkat çeken M.K. şöyle devam etti:

"Isırılan bölgeyi ovalıyorum o zaman larva olarak çıkıyor sinekler. Tabi ovaladığım için canlı çıkamıyorlar. Zaten larva döneminde oldukları için sineğe benzemiyorlar. Ama yıkandığımda saç diplerime tutunuyorlar, o yüzden saçlarımı sürekli sıfıra vurduruyorum. Duş aldığım zaman süzüyorum onu sırf doktorlara gittiğim zaman bunları götüreyim diye. Ama doktorlar buna da inanmıyor. 'Bunlar ne, götür senin akıl sağlığın bozuk ruh sağlığına git' diyorlar. Balcalı Hastanesi'nde teşhisi kondu. Bu sadece atlarda görülüyormuş. Her tarafımı ısırıyorlar böyle duramıyorum işte. Sürekli banyo yapıyorum, sürekli alkol kullanıyorum. Artık buzla yıkanıyorum. Ben çocuklarımla ilgilenemiyorum, 1.5 aydır Arap sabunu, çam terebentiyle yıkanıyorum bunu de veteriner hekim söyledi bize. Karbonat ile yıkanıyorum, karbonat çok çıkartıyor, ama 4 saat rahat edebiliyorum ama sonra yine içimde tıkır, tıkır, sesler gelmeye başlıyor, beni ısırıyorlar. Leğenin içine karbonatı koyuyorum suyla birlikte üzerime döküyorum. Ben hayvansı ilaçları kullanıyorum çünkü, bu hayvanlarda görülen bir hastalık. Ben kireç kaynattım kirecin üzerine yattım, her tarafım yandı. Kara yağ sürdüm, benzinle, mazotla yıkandım. Bir ilaç kullandım çatır çatır yandım, sadece içimdeki sinek ölsün diye ama yine ölmedi. Tıkır, tıkır içimdeler. Ne olur beni kurtarın."

MİYAZ NEDİR?

Miyaz (myiasis) terimi ilk defa 1840 yılında Hope tarafından özellikle bazı sinek (Diptera) larvalarının insanlarda yol açtığı hastalığı tanımlamak için kullanıldı. 'Miyaz'a sinek hastalığı manası verilebilir. İlk zamanlar yer solucanları üzerinde, at sineği larvalarının yapmış olduğu tahribata da miyaz denmişse de, daha sonraları bu hastalıkta bazı sinek larvalarının normal gelişmelerinin kısmen veya tamamen omurgalı bir hayvan vücudunda geçmesi ve burada patolojik bir yaraya sebep olması şartı arandı. Günümüzde ise, bazı sinek larvalarının, en azından hayatlarının belli bir periyodunda insan yahut omurgalı hayvanların canlı veya ölü dokuları, vücut sıvıları veya hazmedilmiş gıda maddeleriyle beslenmeleri ile oluşan patolojik durum olarak tarif edilmektedir. Hadise sinek açısından değerlendirildiğinde, sinek aslında neslinin devamı maksadıyla larva veya yumurtasını nemli dokulara bırakıp, yeni nesillerin meydana gelmesine vesile oluyor. Miyaz sinekleri, bilhassa köylerde, hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerde daha çok görülen iri cüsseli, mavi, yeşil, sarı veya boz renkli sineklerdir. Bu sineklerin erişkinleri serbest bir hayat sürerken, bazı türlerinin larvaları parazitik hayat sürdürmekte, yani beslenmeleri için mutlaka başka organizmalara ihtiyaç duymakta. Bazı türlerine dünyanın her yerinde; bazılarına ise, lokal bölgelerde rastlanan bu sinekler daha çok tropikal ve subtropikal ülkelerde görülür. Erişkinliğe geçme süreleri hava sıcaklığı ile yakından alakalı. Bazı türler yumurtlarken, bazı türler ise, larva doğurmaktadır. Hayat devreleri, yumurta (bazı türlerde doğrudan larva doğar), larva, pupa ve erişkin şeklindedir.

Gözümüz aydın Youtube açıldı :)

Gözümüz aydın Youtube açıldı :)




Anayasa Mahkemesi'nin Youtube'nin engellenmesine yönelik kararı hak ihlali saymasının ardından Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı erişim yasağı kararını kaldırdı.


İnternete girip YouTube sorgulandığında, önceden "Bu internet sitesi (youtube.com) hakkında 5651 sayılı kanunun 8. madde 1. fıkra b bendi ve 4. fıkrası uyarınca Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından idari tedbir uygulanmaktadır" yazısı çıkıyordu. Artık "Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından uygulanan bir karar bulunamadı" cümleleri  yer alıyor.

öğrenilenlere göre, Anayasa Mahkemesi'nin kararı, BTK ve TİB'e ulaştı.

TİB, YouTube'a ilişkin idari tedbir yasağının kaldırıldığını internet servis sağlayıcılarına bildirdi.

Bütün internet servis sağlayıcılarıdan bugün itibariyle YouTube'a herkesin erişebileceğinin  sağlanması bekleniyor.