9 Nisan 2014 Çarşamba

Uyuşturucu almak için kendisini bıçaklayan kızını merdaneyle vurarak öldürdü-haber

 Uyuşturucu almak için kendisini bıçaklayan kızını merdaneyle vurarak öldürdü-haber

Bursa'da uyuşturucu parası olan 50 TL vermediği için kendisini bıçaklayan kızını merdaney ile döverek öldürdüğü iddia edilen acılı anne mahkemede hakim karşısına çıktı. Zaten en büyük cezayı çektiğini ifade ederek gözyaşlarına boğulan anne, duruşmaya katılan salondaki herkesi ağlattı. Karısı tutuklanan ve Kızını kaybeden acılı baba ise eşinden şikayetçi olmadı ve eşinin  tahliyesini istedi


Bursa'da 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, "haksız tahrik altında yakın akrabayı öldürmek" suçu ile 24 yıla kadar hapis istenen 42 yaşında S.B. ilk kez mahkemeye çıktı. 3 Ocakta Nilüfer ilçesi merkezde Altınşehir Mahallesi Ahmet Taner Kışlalı Caddesinin üzerindeki bir sitede cereyan eden olayda, uyuşturucu parası isteyen kızına parayı vermediği için kendisini bıçaklayan öz kızını, merdaneyle başına vurmak kaydı ile öldürmekten suçlanan S.B., ifadesi boyunca gözyaşlarına hakim olamadı. Olaydan 1.5 ay kadar önce kızının yanına gelerek kendisine esrar kullandığını  söylediğini anlatan S.B., "Tedavi konusunda onu ikna etmeye çalışıyordum. Bırakacağını söyledi. Ama esrar kullanmaya devam edince durumu babasına söyleyip onu hastaneye götürmek istediğimi söyledim. Buna itiraz etti. Evden kaçarım diye beni tehdit etti. ’Sıkılmasın, bunalmasın tekrar esrar kullanmasın" diye her zaman ona destek olmaya çalıştım. Ne istediyse onu yaptım. Her gün arıyor soruyor, uyuyamadığı zaman yatağına girip onunla birlikte yatıyordum" dedi.

"GÖRDÜĞÜM MESAJLARLA ŞOKE OLDUM"

Kızının bir erkek arkadaşı olduğunu söyleyen sanık anne S.B., "Evimize bir gün, bir kadın geldi. Kızımın evli bir adamla ilişkisinin olduğunu söyledi. Kızımın bir erkek arkadaşı olduğunu anlattı. Söylediklerine inanamayıp onu evden koydum. Kızım eve geldiğinde durumu ona anlattım. "Hemen sinirlenip, bana iftira atıyorlar" dedi. Evli olan adamı arayıp benimle konuşturdu. Adam, bana böyle bir ilişkinin olmadığını söyledi. Çok dikkatli olmaya çalıştım. Onu sinirlendirip, kızdırmamak, kızıp evden kaçmasının önüne geçmek için daima iyi davrandım. O gece de yanında yattım. Telefonun ışığı yanınca telefona baktım. Mesajlarını okudum hiç gelen mesaj yoktu. Onun gönderdiği toplam 248 adet mesaj vardı. Çoğu cinsel içerikli olmak kaydıyla hem erkek arkadaşına hem de evli olan adama atılmıştı. Hemen abdest alıp kızımın odasında kuranı kerim okudum, namaz kıldım" diye konuştu.

"YILLARCA İŞE GİDİYORUM DEYİP EVDEN ÇIKTI, MEĞER HİÇ ÇALIŞMAMIŞ"

Ertesi gün kızına gönderdiği mesajlardan bahsedince kızıp evden çıktığını söyleyen S.B. ifadesini şöyle devam ettirdi: "Hemen kızımın ilişkisi olduğu evli adamı aradım. Kızımdan uzak durması için ona yalvardım. Ardından da kızımı aradım. Telefonunu açtığında bir erkeğin ona bağırdığını duydum. Ona bağıran kişinin evli olan adam olduğunu anladım. Kızıma hemen eve gelmesini, aksi takdirde çalıştığı yere gidip, BTSO Başkanı ile görüşeceğimi söyledim. "Peki" deyip eve geldi. Meğer BTSO’da hiç çalışmamış. Kızım her gün "BTSO’da çalışıyorum" diye 1.5-2 yıldır işe gitti. Ama hiç öyle bir yerde çalışmamış. Eve geldiğinde yüzü gözü kan içindeydi. Konuşup, birlikte ağladık. Sigara içmek istediğini söyleyince onu yollamadım"

"NEDEN ELİNE DEĞİL DE KAFASINA VURDUM BİLMİYORUM"

Acılı anne yaşanan olay anını şöyle anlattı: "Ben kendim markete gidip sigara aldım. O gün, mantı ve taze fasulye yemek istediğini söyledi. Ona mantı yapacaktım. Yanıma gelip benden 50 lira istedi. Ne yapacağını sorduğumda uyuşturucu alacağını söyledi. Ben de vermeyeceğimi belirttim. Odasına gitti. Biriyle telefonla konuşuyormuş. Bana seslendiğini sandım. Kiminle konuştuğunu sordum. Yanıma geldi, soğan bıçağını alıp, ‘Bana para veriyor musun vermiyor musun?" diye sordu. Vermeyeceğimi söyleyince bıçağı baldırıma sapladı. ‘Kızım sen ne yapıyorsun? Bak bacağımdan kanlar geliyor’ dedim. Bir kez daha bıçağı sapladı. Sen ne biçim annesin deyip ağza alınmayacak küfürler ediyordu. İtiş kakış oldu. Elimde merdane varmış. Neden eline değil de kafasına vurdum bilmiyorum. Şoktaydım, ne yaşadığımızı hatırlamıyorum".

"ONUN OKUMASI İÇİN BEN NELER YAPTIM"

Kızını kucağına alıp geçti geçti diye sakinleştirdiğini söyleyen S.B., "Neden sonra nefes alamadığını fark ettim. Panikle polisi mi sağlık ekiplerini mi bilmiyorum arayıp kızımı öldürdüğümü söyledim. Durumu kardeşime bildirdim. ‘Hemen eve gel. Oğlum artık sana emanet kızımı öldürdüm’ dedim. Eşimi de arayıp, durumu aktardım. Bundan daha büyük ne acısı olabilir ki? Ben vereceğiniz en büyük cezaya razıyım. Onun okuması için ben neler neler yaptım" diyerek gözyaşları döktü.

BABA, KARISININ TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Eşini dinlerken gözyaşlarına boğulan baba H.Y. de ifadenin belli kısımlarında mahkemeden dışarı çıkarıldı. Sonra salona yeniden alınan müşteki baba H.Y. kızını öldüren karısından şikayetçi olmadığını ifade ederek, "Ben, tansiyon ve şeker hastasıyım. Eşim olayları "Ben hastayım" diye benden saklamış. Ben karımdan şikayetçi değilim. Onun tahliye edilmesini istiyorum. Perişan haldeyiz" dedi.

"ANNEM BİZE DEĞİL KENDİNE ZARAR VERİRDİ"

Duruşmada mahkeme, sanığın oğlu Y.C.Y.’yi de şahit olarak dinledi. Ablasının uyşturucu kullandığını bildiğini söyleyen Y.C.Y., "Fakat bana bırakacağını söylemişti. Uyuşturucu kullanmaya devam ettiğini görünce durumu babama anlatacağımı söyledim. Beni evden kaçmakla tehdit etti. Annem bizi hiçbir zaman dövmedi. Bize kızdığında kendini yerden yere atar bize asla dokunmaz, kendi kendine zarar verirdi" diye anlattı. Sanık avukatı olan Olcay Göçüm ise, sanığın öldürme kastı ile davranmadığını ve suçun ağır tahrik altında işlendiğini söyleyerek, kendisni döven oğlunu öldüren ve beraat kararı verilen başka bir babanın dosyasını mahkemeye örnek olarak sundu. Annenin tahliye talebini kabul etmeyen mahkeme, evrakların tamamlanması ve diğer şahitlerin dinlenmesi için duruşmayı erteledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder